
Küçük çapta bir ağaç toplantısı yaptık bugün İstiklal'de. e.d.'yle metro çıkışında buluşup RedPharos'u almak için Japon Kültür Merkezine attık kendimizi. Bir ara hiç çıkamayacağız sandık ama olsun :)
Bugün güne biraz garip başladım. İçim biraz buruk. Az önce facebook’ta dolanırken bir yardım kampanyasına denk geldim. Dünyalar güzeli Berrak‘ın tedavisi için gerekli olan bir kampanya. Duyarsız kalmak istemiyorum çünkü beş yaşındaki bebeğimiz, yüzünden gülücüklerin eksilmediği, şeker mi şeker, dünyalar tatlısı bir bebek. Aşağıda Berrak’ın annesi sevgili Belgin Elbirlik Kahyalı‘nın gruba yazdığı mektubu veriyorum. Arkadaşlar lütfen duyarsız kalmayalım Berrak’ın koşup oynayabilmesi diğer çocuklar gibi mutlu ve huzurlu bir yaşam sürebilmesi için en azından bloglarımızda ona yer verelim. Berrak çok mutlu bir çocuk olacak, bu mutlulukta hepimizin yeri olsun arkadaşlar.
“Merhaba,
Ben Belgin Elbirlik Kahyalı. Berrak Kahyalını annesiyim. Berrak 5 yaşında İstanbul üniversitesi Beslenme Metabolizma ve nöroloji servisleri takipli hasta. Halen metabolizma servisinde mitakondriyal hastalık tanısıyla tetkikleri devam etmekte olup tanısı konulamamıştır. Nöroloji servisinde yapılan MR ve EEG taramaları ve genel müayene sonucu CP(Cerabral palsi)tanısıyla takip edilmektedir. Nöroloji uzmanımızın tavsiyesiyle Berrka 5 aylık’tan beri fizik tedavi ve rehabilitasyona devam etmektedir.
Saygılarımla,
Belgin Elbirlik Kahyalı
Yardımlarınız için banka hesap bilgileri:
GARANTİ BANKASI
ŞUBE: 277 SAHRAYICEDİT
HESAP:6674460
DÖVİZ:YTL
MÜŞTERİ NO:11010093
ADI/ÜNVANI:BELGİN KAHYALI
NOT:Eğer desteğiniz sayesinde gidebilirsek hastanenin kestiği faturayı ve banka dekontunu tüm netliğiyle burada yayınlayacağım“
Gönderen Dilara TAN zaman: 21:15 0 yorum
Etiketler: redpharos, yardım kampanyası
Yeryüzü bizler tarafından işgal altında.
Kendini kurtarma kaygısındaki insanlarız biz, cesurca hareket edemeyen, özgürlüğü elimize aldığımızda yüz bulup daha fazlasını isteyen, verileni sorgulamadan alan, hep benim diyen, karşımızdaki konuşurken gözlerini kaçıran, sonra elleriyle kulaklarını kapatan, sıra bize gelince elimizde hoparlör eksikliği çeken...
Zamanı durdurup sürekli kendi menfaatimize akmasını bekleyen, hırslarının kölesi olup gelecek hesaplarıyla bugününü harcayan, yürümek gerekirken koşan, koşmak gerekirken karşıdan bakan.
Susan, sustuğu vakit; ukala bakan.
'' neden?'' diye sorulunca ''ben bilmem, o yaptı'' diyen... Dünyanın her bir metrekaresini ele geçirip neslimizin devamını bırakmadan asla gitmeyen, ağaçları sadece ısınmak için kullanan, yapraklarını koparmak için bekleyen, bir yere yetişmek için yol kenarında başını uzatmış çiçeğe ayak darbelerimizi savuran, para vererek içtiği suyun şişesini toprağa atan , para vermeden içtiği ya da tükettiği suyun haddini bilmeyen, havasına soluduğundan fazlasını veremeyen...
Can vermediklerimizin canını alan, farklı olanlara gülen, beğenmediğini eliyle iten, kucak açmayı aklına getirmeyen...
Hep başkasından öncü olmasını bekleyen, öncü olan yolun zor kısmını aşınca onu geri ittirip zaferi ben kazandırdım diyen, ''helal olsun bana'' diyen... Biz değil hep ben olan...Döver gibi konuşup karşısındakinden yüksek ses duyunca ''beni neden dövüyorsun ki şimdi?'' diyen masum...
Bizleriz inanın...
Her birimizin içinde zaman zaman kendini gösteren canavarların esiriyiz! sağa sola ahkâm kesen bizler aslında egolarımızın mağdurlarıyız! malubuz...
Dünyanın en sakin insanı bile olsanız sabrınız bir yere kadar dayanıyor değil mi?
Gönderen Dilara TAN zaman: 10:29 4 yorum
Etiketler: hayat, küçük prens, redpharos
Sıkıntılı ve stresli zamanlarda tuhaf rüyalar konusunda sınır tanımıyorum!
Heeyyy bugün sLn'imizin doğum günüüü. Dün gece 00.00 da yazacaktım bunu ama uyuya kalmışım :). Şimdi eve geldim ve baktım kimse haberini vermemiş hemen yazayım dedim. Biraz geç oldu aslında buraya yazmak için ama gün daha bitmedi :)Canım benim nice senelere iyiki doğdun bu blog sensiz ne yapardı bilemiyorum valla :D
Gönderen Dilara TAN zaman: 21:30 6 yorum
Etiketler: doğum günü, redpharos, sLn
Theme Design By : ThemesBlogger