Korkudan Bahsedeceğim Bu Akşam

21 Ağustos 2010 Cumartesi

"Mükemmeliyetçi zihniyetimin oyunları bunlar" dedim kendi kendime. Her şey istediğim gibi olsa olur sanıyorum. Sonra her şey gerçekten de güzel görünüyor. Kendimi hazırlıyorum, bu kez her şey mükemmel... Olmaması için bir sebep var mı?

Sonra olup olmadığını anlamıyorum. Bekliyorum. Oyuna dahil oluyorum. Üzerime düşen rolü oynuyorum bir güzel. Mutluluğumu sorguluyorum sonra... Mutlu muyum? Sahiden mutlu muyum? Bilemiyorum, önceki mutluluklarla karşılaştırmalardan nefret ediyorum. Zaman diyorum yeniden, her şeyi onun üzerine yıkıyorum.

Zamanla korkmaya başlıyorum bir şeylerden. Aslında hep korkuyorum... Bir şeylerin yanlış gitmesi, düzeltilemeyecek hataların oluşması, her şeyin geride kalıyor oluşu korkutuyor beni. Mükemmeliyetçi zihin kabullenemiyor minicik bir pürüzü...

Oysa biz, pürüzleri de sevmiştik zamanında...

Hem ne çok sevmiştik o pürüzleri...

Ama hep o pürüzlerden olmamıştı, hep onlardan...

Şimdi işte korkuyorum.

Geri dönememekten, arkama bakamamaktan, mükemmellerden...

Mutluyken aniden çok mutsuz olmaktan, korkuyorum.

Geçecek değil mi tüm bunlar...

Korkmadan mutlu olabileceğim değil mi?