Aman efendim aman kimler gelmiş blogumuza bayram ziyaretine :)
Neler yaptınız görüşmeyeli?
Çok mu güzel olmuş, aman efendim teşekkür ederiz, afiyet olsun :)
Aman efendim aman kimler gelmiş blogumuza bayram ziyaretine :)
Bayramda karşılaşılan, bayramlaşılan şeker insanların yanısıra hepimiz biliriz ki bu gün hoş bir tatlı akımından nasibini alır bir çok insan. Nefsine dur diyebilenler, şerbetli tatlı yemem diyenler, çikolata değil şekeri severim diyenler de var elbet ama azınlıkta kaldıkları inancı ağır basıyor bu yoğun geçen ilk günün ardından.
Özetle bayramın bir de tatlı yönü var...
Ramazan süresince dinlenen bünyelerin şenlik tadında yaptıkları güzel kahvaltılar , bunların akabinde kimilerinin yoğunluktan nefes alamadığı , kimilerininse ''birileri gelse de artık biz de gitsek'' dediği saat dilimleriyle baklava dilimlerinin tüketilme hızı yarışa girer. Misafir için hazırlanan baklavanın talibi çok olur, çünkü anne baklavası tüm rakipleri egale ederek listede ilk sırada yer alır bir çoğumuz için. Kıymetlidir ve her anneninki farklıdır. Komşu teyzeler gün gelir yaptıkları tatlılarla anılırlar. Cevizini bol koyan Emine teyze, terayağını eksik etmeyerek rakipleri bir hayli zorlayan Nejla teyze anımsanır... Ziyaretleri hala mümkünse, çoktan o evin kapısı çalınmıştır zaten. Baklava dilimi bahanedir o evin kendine has bir kokusu vardır.
Gün gelir şartlar değişir. Koskoca eviniz varken bir de bakarsınız evin alanı küçülmüştür anne baklavası sizin için akrabaların yaptıklarında aranan bir lezzet olmuştur ama 7 kat hamurdan yapılan, ince açılmış bol cevizli baklavanın değil tadını görüntüsünü bile bulamazsınız...Tabi bu olayın tatlısal yaklaşımıdır sadece. Dilimlere saklı geçmiş günler kafanızda bir bir bütünü oluşturur siz farkında olmadan. Tepsideki dilimler kocaman bir yuvarlak oluşturuverir. ''İşte dünya!'' der gülümsersiniz acı-tatlı.
Mutluluk dilimleriniz olsun bu bayram, en bol fındıklısından, en bol cevizlisinden ya da ''bu bayram baklava açamadım o yüzden hazır aldık ama bu da güzelmiş değil mi? '' tadındakilerden.
Güzel bir Ramazan bayramı geldi yine :)
Geçenlerde bana gelen bir maili alıntılar yaparak sizinle paylaşacağım.
İlk okuduğumda çok güldüm gerçekten. Yurdumda böyle insanlar da mı var dedirten cinsten (saf,masum.. yanlış anlaşılmasın:P)
THY'ye gelen bir kaç telefon görüşmesinden alıntılar veriyorum;
Iyi günler THY danisma..
-Iyi günler bugün nereden bilet alabiliriz ?
-Sadece Taksim ve havalimani açık bugün.
-Anladım. Taksim'deki havalimanının telefonunu alabilir miyim ?
"-Semiha Yanki Havalimanı'nın telefonunu alabilir miyim ?
(Sabiha Gökçen demek istiyor ) "
"-Diyarbakır'a yer var mı acaba ?
-Malesef yok efendim ?
-O zaman beni yedek kulübesine yazar mısınız ? "
"-Iyi günler iç hatlar..
-Bant kaydı mısınız, yoksa gerçek mi ?
-Gerçeğim hanımefendi
-Iyi o zaman iyi günler. "
"Trabzon'dan bir yolcu arar ve sorar:
-iyi akşamlar hanımefendi trabzon-istanbul arası ne kadar sürüyor acaba?
-(hatun adamı beklemeye almak icin) bir saniye efendim
-hmm kisaymiş ama tamam teşekkürler (telefonu kapatır)"
"-Ne kadar kalıcaksınız Almanya da?
-Neden soruyorsunuz??
-ona göre bilet keseceğim onun için
-e olsun ben uçakta kalmayacağım ki halamgillerde kalicam "
"Çocuğumla ben uçacağım oğluma çocuk fiyatı bilet istiyorum ne kadardı.
-Çocuğunuz kac yasinda? 0-2 yas farkli fiyat, 2-6yas farkli 12 yaşına farkli.
-32 yaşında.. "
"-Çocuğun adını alabilir miyim?
- Mustafa İbrahim Suheyl İsabeyoglu... Hayvan babası böyle bir isim vermiş.. sanki arap seyhi ufacık çocuk... dayısıyım çok üzülüyorum da çocuğa.. afedersin yani hanımefendi.. "
"-Bizans Class'a rezervasyon istiyorum?- ??? "
"Trabzon ucağında yolcu karşılayan host, koltuğunu bulamayan yolcuya sorar;- hangi numarada oturuyorsunuz beyfendi?- sanayi mahallesi 14 numarada"
Hadi insan halleri ve ikili ilişkiler üzerine zırvalayalım biraz :)
Gönderen Selin zaman: 15:27 16 yorum
Etiketler: günlük hayat, insanlar, sLn
Şimdii siz sanıyor musunuz ki pat diye düşündük pat diye bulduk blogumuza bu ismi?
Buraya gelene kadar milyontane isim beyin boşluğumuzdan uçtu,geçti. Aslında daha isime karar vermeden önce, yaptığımız bütün konuşmaları burada sizlerle paylaşacaktık. Dikkatlice okuyunca yazıların paylaşılacak kadar "namuslu" olmadığına ve sadece isimleri listelemenin yeterli olacağına karar verdim :P.
Bakın bakalım akılımızdan neler uçup geçmiş;
Merhabalar herkese;
Neler oluyor burada?
Bu ağaç nerde yetişiyor da rengi kırmızı?
Sadece yaprakları mı kırmızı? Anladım şimdi, klasik sonbahar ağacı bu ağaç...yok değil mi?
Dalları da kırmızı diyorsunuz yani...
Peki o zaman elma neden mavi. Bulutlara mı özenmiş?
Sihirli birşeyler mi var nedir ?
...yok daha neler, sihir mi?
komik...!
biraz bekleyelim bakalım...vardır bir hikmeti...
Herkese yeni blogumuzdan merhaba:).
Bu blog üç kafa blogger arkadaşın oluşturduğu ortak bir blogdur. Uzun zamandır aklımızda bulunan fakat bir türlü isim koyup faaliyete geçiremediğimiz blogumuzu sonunda aktifleştirmiş bulunmaktayız.
Bu blogu sLn,RedPharos ve e.d kişileri olarak oluşturduk fakat bu demek değil ki kendi kişisel bloglarımızı bir kenara bırakıyoruz. Yeri gelir orda yazarız, yeri gelir burada:). İki tarafı da takip edin derim ben.
Eğleneceğinizi umarak sizi burada bırakıyorum (henüz blogumuz boş olsa da bakın durun işte:P) Görüşmek üzere:)
sLn ve e.d söz side.... :P
Theme Design By : ThemesBlogger