Ama ama o sevgilim!

2 Nisan 2009 Perşembe



İnanılması güç sevgili modelleri var. Ben bunları görüp çoğu zaman o saçma hallerine gülüyorum, çoğu zaman sinirden halden hale geçiyorum.

Durum-1: Sevgilimi tanıştırayım:Telefon

Bu durumda kız çevresiyle tüm bağlantısını kesip telefonuyla haşır ve de neşir olur. Ders anında, yemek yerken, yok efendim sen o kişiye bir şeyler anlatmaya çalışırken o karşınızda tık tık mesaj yazar. Tüm parasını fatura yahut kontör almaya harcar. Benim zannımca bu kişiler birbirlerine"başlarını sağa çevirdiklerini, sola çevirdiklerini, arkalarına baktıklarını, nefes aldıklarını..." dahi haber etmekteler.

Durum-2: Sevgilimi tanıştırayım: Yok tanıştırmayayım, hatta susayım, kızar!
Bu durumun pıtırcıkları birbirlerini kıskanmakla geçirirler vakitlerini. Ona kızar buna kızar ve bir küser bir barışırlar. Kız lavaboya giderken izin alacak kadar durumu abartabilir. Erkek,kızın kız arkadaşlarıyla dışarı çıkmasını denetleyecek kadar durumu abartabilir. Arkadaşını uyaran arkadaş modeli ise çok hatalıdır.(Hem güvensizlikle alakası yoktur ki bu durumun!) Aman dikkat böyle insanlara, sakın bulundukları durumu eleştirmeye kalkışmayın, sevgili buna da kızar mazallah arkadaşsız kalırsınız(!)

Durum-3: Sevgilimi tanıştırayım: Gelmiş geçmiş en büyük alim!

Bu durumun insanları birbirlerini yücelte yücelte dipteki gerçekleri görmez olurlar. Sevgili ne derse doğrudur, aksini söyleyen herkes yanlıştır, hatta aksini söylemesi onun kötü biri olduğuna dalalettir. Kişi kendi doğrularını sevgilinin doğrularıyla değiş tokuş eder. Benliğinden uzaklaşıp sevgilileşme sürecine girer.

Durum-4: Sevgilimi tanıştırayım: Sevgilim değil ki "aşkım, bebeğim... o"

Vıcık vıcık insan modelleri kendileri. Kelime dağarcıklarını bu kelimelerle değiştirmişler zannımca. Uyarmayın bunları da aman! Hem onlar bebeğim demiyor ki, sadece aşkım diyor ya da birtanem derken pek hissiyatlı davranıyor...

Çok sevdiğim insanlar var ve sevgilileri olunca öyle değişiyorlar ki allak bullak oluyor insan. Zaman zaman sinirden deli oluyor, bir yandan susmaktan, içine atmaktan bıkıyor...Sabrın tükenir uyarırsın "Bak önceden böyle değildin, bak şurası yanlış, o melek değil çekinme itiraf et...vs vs" Ama onlar gözlüklerini takmışlardır, bence daha çok atlar kullanıyor onları. Ha bir de savunmaları var: "Ben de öyle diyordum ama kendine gelince her şey değişik oluyormuş" Yok efendim, doğru doğrudur, yanlış yanlış!

Büyük mü konuşuyorum bilmiyorum ama ben bu durumların hiçbirini kaldıracak zihniyette biri değilim. Bu aşk değil başka bir şey başka: Esaret, aptallık,saçmalık...

2 yorum:

Selin dedi ki...

1- Bir zamanlar telsimin cep partner'i vardı, telefonu yastığın kenarına koyup açık bırakarak uyuduklarını anlatırlardı insanlar... İkiside horul horul uyurken telefonun açık olmasının mantığı nedir bilemem. Durumun sağlıksızlığı konusunda ahkam kesemem, telefon yastığımın yanındayken uyuduğum çok sık olmuştur/olur benim de. Ama abartmamakta fayda var. Eğer ben mesaj yazarken biri bir şey anlatmaya gelmişse ve o mesaj çok önemli değilse önce karşıdakini dinlerim, mesaj çok acilse karşıdakine söylerim bu durumu. Öyle yapmaya çalışıyorum yani. Bu konuda iyi bir kızım :P Bir de yanımda başkaları varken telefonla rahat konuşamadığım için kimse benim konuşmalarımı dinlemek zorunda kalmaz :p

2-İnsan hayatında biri varken biraz daha dikkat etmeye başlayabiliyor bazı hareketlerine ama abartmamakta fayda var. Daha şimdiden her şey için izin alınıyorsa ilerisini düşünemiyorum. Haber vermek ayrı tabi ama gidebilir miyim diyenler görüyorum, tuhaf.

3-Hepimiz sevdiğimiz insanı muhakkak olduğundan farklı görüyoruz, henüz istisnasına denk gelmedim bu durumun. Her saniye bir fırsatını bulup övenlerden nefret ediyorum ama bu düşüncesini insanların gözüne sokmayanlara uyuz olamıyorum. Benim tanıdığım en antipatik insan birisi için dünyanın en tatlı insanı olabiliyor. Aynı şekilde bana muhteşem gözüken de birileri için kötü, falan filan :))

4-Bir de dudaklarını büze büze aşkıııooooomm demiyorlar mı elime bir makas alıp ağzının öne doğru uzattığı kısmını kesesim geliyor ki bir daha diyemesin. Bir de bir şey anlatırken "sonra ben aşkım gitmeyelim dedim, olmaz aşkım gidelim dedi, ama aşkım ıdı dedim, ya aşkım vıdı vıdı dedi" şeklinde anlatanlar var ya ona da kılım.

Bir de bugün rock dinleyen erkek arkadaşla konsere gidip kafa sallayan, 3 ay sonra türkü seven erkek arkadaşla türkü bar hastası olan, bugün sağcı erkek arkadaşla sağcı, yarın solcuyla solcu olan ve hatta ateistle takılırken inanmıyormuş gibi yapan, sonra Müslüman bulup bu sefer ona uyan, ardından bulması muhtemel olan Hristiyana da uyacak olan kız modelleri var. Her kalıba giriyorlar maşallah. İşte onlara da kılım.

Upuzuuuun bir yorum oldu, gördüğünüz gibi çok doluyum bu konuda, hislerimi dile getirdiğin ve bana da içimi dökme fırsatı verdiğin için teşekkür ederim a.nur :))

a. dedi ki...

Ben de içimi döktüm epey:)) Bu özelliklerin hepsini üzerinde barındıran bir arkadaşa sahip olduğumdan olacak:/ Neyse ki onlardan biri olmadığım için mutluyum ve anladığım kadarıyla "mutluyuz":D