Hoşgeldin A.nur...

9 Mart 2009 Pazartesi


Bahar geldi ya, hepimizde bir yenilenme telaşı var bugünlerde...


Bazen insan ihtiyaç duyuyor tazelenmeye, zamanın bize öğrettiklerinden biri çünkü yeniliklerin güzel olduğu...

Şablonumuzu değiştirdik, siz fark etmediniz ama epey yorucu bir değiştirme işlemi oldu RedPharos'umuz için. Her şeyden önce başında durmadan yeni bir şeyler soran sLn belası var. (bkz:ben) Değiştirdik, daha ferah oldu, içimize sindi. 

Sonra kalabalıklaşalım dedik. Kim olsun kim olsun soruları dönmeye başladı beynimizde. Birbirinden farklı işleyen beyinleri bir araya getirince bir kerede sonuca ulaşmak zor olur tabi. Misal şu yazımızda sancılı isim seçme sürecimizi anlatmıştık. Aklımıza gelen isimlerin bir kısmını yazabilmiştik sadece :) 

Sıra ağacımıza dahil edeceğimiz yeni insanlar seçmeye gelince farklı dertlerle uğraştık. O olur mu, bu olmaz mı, şu nasıl olur sorularıyla bir süre boğuştuktan sonra yeni yazarımız Erspek'e merhaba dedik hep birlikte. Güzel yazılarıyla bir anda hareket getirdi ağacımıza. Müzik konusunda epey tutucu bir insan olan ben severek yazdığı her kelimesinden hissedilen müzik yazılarını okuyunca "dur dinleyelim bakalım nasılmış" der oldum :) Müzik konusunda tutucuyumdur dedim ama yine de rock müzik (ve metal tabi) dışındaki bütün türlere karşı ön yargılı olduğum sanılmasın, benim allerjim kalitesiz şeylere... Türü ne olursa olsun. "Ne dinliyorsun" sorusuna cevap olarak "kaliteli olan her şey" değil, "rock" diyorum tabi ama olsun :)) Bu yeni şeyler denememe engel değil.

Ardından "daha, daha, daha, daha" dedik, 2. davetimizi A.nur'a gönderdik, o da kabul etti :)

Persona noN grata isimli blogundan takip ettiğiniz A.nur ara ara buralarda da olacak artık yani :)

Hoşgeldiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiin diyeyim ben hemen :))

Dedik ya yenilikler iyidir, severiz biz yenilikleri diye, bakarsınız yarın geliriz ağacımıza 3 kişi daha geldi deriz, belli mi olur. Kocaman bir ağacımız var dedik, çok kişiye yer var :))
Hem aramızda kalsın ama birlikte yazmaktan keyif alacağımız isimler bile belli kafamızda :p Ötesi de kader kısmet... (henüz onlar bile bilmiyor olabilir :D )

Güneşli ve güzel bir bahar günü, geleceğimi şekillendirmek adına bir adım atmış olabilirim bugün, daha doğrusu bugün attığım adımın geleceğim üzerinde önemli etkileri olabilir. Bakalım artık, hayırlısı.

2 gün önce sevimli bir dost sihirli değneğini salladı yüzüme doğru, "heyy uyan bee, bırakma bu kadar kendini" nidaları eşliğinde. Başkalarının mutsuzluğuyla mutlu olan insanların olduğu bir dünyada yaşarken birilerinin farklı olduğunu bilmek güzel. 

Kazara mp3'üme düşmüş bir şarkı da yolda gelirken bana dedi ki:

Que sera, sera
Whatever will be, will be
The future's not ours to see
Que sera, sera
What will be, will be

Kazara düşmüş diyorum ama aslında ihtiyaç duyulan bir anda karşıma çıkması basit bir kaza değil kesinlikle...

Güzellikler bir araya gelip günümü aydınlatınca ben de keyifle oturdum bilgisayarımın başına, hem yarının ne getireceğini kim bilebilir ki???

2 yorum:

a. dedi ki...

Sağol canım, gerçekten hoşbuldum:))

Selin dedi ki...

:)))