Bitse bu okul...

17 Mart 2009 Salı

A.nur'un yazısına devam etmiş gibi olalım.

Şu ara sınavlar ve dersler yüzünden ben de çıldırmak üzereyim çünkü.

17 gün.
10 farklı ders (matematik, genel muhasebe, dış ticaret işlemlerinin muhasebeleştirilmesi, uluslararası pazarlama, gümrükleme, kambiyo mevzuatı, dış ticarete giriş, ithalat ve ihracat uygulamaları, Türk dili, inkılap tarihi)

Ders isimlerini benim dil bölümü öğrencisi bir insan olduğumu düşünerek tekrar okuyun.
Sonra da bana "işin mi yok kızım, dış ticaret senin neyine" diye sorun...

Bir yandan da hazırlamam gereken Türkçe-Fransızca çeviri sunumu var 1 Nisan'a.

Düşündükçe içim açılıyor.

Bugün ben okuldayken, günlerdir beklediğim kitap siparişim gelmiş. Bir an önce okumak istiyorum. Ama aklım derslerdeyken keyif alabileceğimi sanmıyorum okuduklarımdan.

Okula gitmek zorunda olmasam her şey daha keyifli olabilir aslında. Evde oturup çalışabilirdim belki.  2 saatlik ders için 5 saat yol gidiyorum, 2 saatlik derste sinir hastası oluyorum. Sonra gel eve kolaysa ders çalış!

5. sınıfa giden öğrencilerimin şımarıklıklarından, gürültülerinden şikayet etmemeliyim sanırım, onlar en azından ÇOCUK!

Azar işittiğinde gülen üniversite öğrencileri var bu dünyada.
Okula bir şey öğrenmeye değil, öğrenmeye çalışanları rahatsız etmeye gelenler var.
Bir şey öğrenmek istemesen bile öğretmen vasfıyla orada bulunan insana saygılı olmak gerektiğini idrak edememiş insanlar var.
En basitinden öğretmen olarak ciddiye almasalar bile bizden yaşça büyük olması sebebiyle saygılı davranmamızı hak eden bir insan olduğunu kavrayamayanlar var.
5. sınıflarım en azından çocuk!

Dün eğitim bilimleri derslerinden birine gelen, asıl mesleği psikolojik danışmanlık olan bir hocamız ergenliğin etkilerinin 20'li yaşların ikinci yarısına kadar sürdüğünü söyledi. Örnekler görüyoruz bol bol di mi?!

Çarşamba günleri sevimsiz iki hocanın derslerini üstüste koymuşlar, ayaklarım geri geri gitmek istese de zorluyorum kendimi okula gitmek için. Sanırım okul bittiğinde 40 gün 40 gece kutlama yapacağım. eğitim hayatım bitti diye değil. Bu sevimsiz insanlardan kurtuldum diye. Gireceğim ortamlarda yeni sevimsizliklerin beni bekliyor olacağını bilsem bile en azından şunlardan kurtulmak bir mutluluk sebebi olacak... Psikolojim üzerinde feci izler bıraktı şu üniversitede tanıdığım sevimsizler. Gitsinler istiyorum artık...

Durum oldukça sıkıntılı. Yine de keyif almanın yollarını arıyoruz. 

Yeni çiçek açmış ağaçların pembeliğine bakıp gülümsüyoruz.
Anne-babalarının kucağında dünya tatlısı çocuklar görüyoruz gülümsüyoruz.
Bir şeylerin iyi olacağını umut ediyoruz gülümsüyoruz.
"Az kaldı aaaaaz" diyip gülümsüyoruz.

Güzel günler orada bir yerde, gelmeye hazırlanıyorlar. Belki geleceklerine yeterince inanırsak...

Belki...

5 yorum:

CaRtMaNtR dedi ki...

ehehe dış ticaret dersleride o kadar kötü değilmiş. muhasebe özellikle, ben şahsen çok severim o dersi. :D

okuldaki son senemi hatırladım. bir yandan bitirme stresi bir yandan siteye ve dergiye yazı yetiştirme gerekliliği ve bunun için belli sayıda maçı takip etme gerekliliği filan. ama güzel günlerde o stresin bile ayrı bi tadı war :D

a. dedi ki...

Buraya hala kar yağıyor yaaaaaaaa!(bknz:Ankara)
Çiçek istiyorum ::)
Yeni çiçek açmış ağaç istiyorum :)

Selin dedi ki...

@ cartmantr

Dersler güzel olabilir de benim şu ana kadar hiçbir şekilde ilgimin olmadığı dersler olması işimi zorlaştırıyor biraz :D

Muhasebe sınavına girmek istersen benim yerime girebilirsin, memnun olurum :P

Selin dedi ki...

@ a.nur
Burda bol bol var, yollayayım mı sana bir tane :))

aahmetcelebii dedi ki...

Kaç kaç, arkana bakmadan uzaklaş yok o güzel günlerin geleceği :)