kim ne derse desin, desin, sen benimsin ben de senin :)

8 Aralık 2008 Pazartesi


Benim bayramım dünden başladı aslında.


İzlerken en çok eğlendiğimiz oyunu izlemeye gittik 3. kez. En son izleyişimizde hava muhalefetinden dolayı koltuklar epey boştu. Biletler satılmıştı tabi, çıkar çıkmaz bitiyor zaten. Ama gelemeyenler vardı.

Bu kez salonda tek bir boş koltuk yoktu, ayrıca salondaki bütün boşluklar da sandalyelerle doldurulmuştu. En son böyle bir kalabalığı Harbiye'de görmüş bir insan olarak çok mutlu oldum!

Kesilmeyen alkışlar yüzünden oyuna zaman zaman ara vermek zorunda kaldılar. Biz alkışladık, onlar selam verdi, oyun devam etti.

Hatta bir şarkıdan sonra öyle çok alkışlandı ki, normalde oyuna devam edecekken, Zihni Göktay orkestraya işaret etti, bir daha şarkı söylediler. (Her saniyeyi ezbere biliyorum efendim, o sahnede şarkı iki kez söylenmiyor normalde :) zaten diğer oyuncular da şaşırdı :) )

Her zamanki gibi salonun en sinir bozucu insanları benim önümde oturuyorlardı. "Zıt kutuplar birbirini çeker, birbirine benzemeyen insanlar mutlu olur" zırvalarının koskoca bir yalan olduğunu bir kez daha gördüm dün. Oyunu izlemek isteyen bir hatun kişisi, sürekli mızmızlanan, "beni niye tiyatroya getirdin, uff 3 saat burda mı oturacağız" diye sızlanan bir erkek kişisi... Kendimi kızın yerine koymaya çalıştım da, günü muhtemelen karakolda bitirirdik, durduk yere katil olurdum o 3 saatin sonunda. (Allahım, hayatımdaki fonksiyonlarının ne olduğunun önemi yok, böyle insanlardan koru beni. Amin)

İnsan ister arkadaş olsun, ister sevgili olsun kendisine benzeyen insanı ister, onunla bir arada olmaktan keyif alır, zıtlıklar ilk bir iki ay eğlenceli gelebilir belki ama sonunda bir taraf diğerini öldürebilir. Yanınızdakine göre şekil değiştirebilen bir insansanız, (hani şu erkek arkadaşı seviyor diye futbol seviyormuş gibi yapan kızlar vardır ya, onun gibi) bir derece mutlu olabilirsiniz belki. Ama karşıdaki onu etkilemek için numara yaptığınızı fark ettiğinde ne hisseder bilmem.

Ya da nereye kadar başkalarının zevklerine uyum sağlamaya devam edebilirsiniz? 

Özetle diyeceğim şudur ki, bana benzemeyen arkadaşlarım olmuştur, olacaktır, bana benziyormuş gibi numara yapan komik arkadaşlarım da olmuştur, kendilerine yol verilmiştir. Zevklerimizin benzer ya da aynı olduğu insanlar maça 1-0 önde başlarlar, yerleri de hep ayrı kalır. Böyledir, ne yapayım :)) (hep diyorum ya tanıdığım bazı insanlar beklentilerimi çok yükseltti, hâyâlini kurduğum insanların var olduğunu biliyorum artık, diğerlerinden şikayet edişim bundan diye..)

Neyse oyuna dönüyorum.
Keyifli demek yetersiz kalıyor, rüya gibi bir gündü!

Önümdeki gerizekalı oğlan kişisi kızın bütün keyfini zaten kaçırmıştı, oyun daha bitmeden kolundan çeke çeke dışarı çıkararak terbiye show yaptı salona. Tek negatif enerji kaynağı dışarı çıkınca içerideki oksijen bile arttı tabi! Gerçi oyun bitmeden çıkması mı daha büyük terbiyesizlik, kız arkadaşını kolundan çeke çeke dışarı çıkarması mı, yoksa oyun sırasında cep telefonuyla konuşması mı karar veremedim! Tiyatro kültürü diye bir şey vardır, maalesef herkeste yoktur tabi bu kültür.

sLn önündeki tipleri ilk başta normal sanmıştır, en öndeki beyaz takım elbiseli erkek kişisiyle, kolunu kırıp dirsek kıvrımında çantasını taşıyan, tikky bozması kız için "bunlar ne bee" demiştir. Ama sonra insanları dış görünüşlerine göre yargılamamak gerektiğini bir kez daha görmüştür. Zira en ön taraftaki tikkycan görüntülüler tiyatroda nasıl davranılacağını bilen insanlardır ama ön sıradaki normal görünüşlü insan, bırakın tiyatroda nasıl davranacağını, normal hayatta bile nasıl davranacağını bilmemektedir. Oyunu izlemek isteyen kız arkadaşına huzur vermemesi, sürekli çıkalım diye beynini yemesi, o kadar insanın ortasında gereğinden fazla samimi hareketlere girmesi, (yaklaşık 700 kişinin ortasında kıza yapışıp iğrenç sesler çıkararak öpmenin mantığını bana kim açıklayabilir?) en son da kolundan çekerek dışarı çıkarması bu tezimi kanıtlamaktadır.

Yanımda oturan yaşlı teyze, kızı ve benim yaşlarımdaki torunuyla gelmişti izlemeye. Elinde bastonuyla yürüyen teyze dakikalarca ayakta alkışladı! Bir ara alkışlamayı bırakıp teyzeye sarılmayı istedim, ama beni manyak sanmasından korktum :))

Oyundan hem oyuncular hem izleyiciler mutlu ayrıldı. Bayram tatilimin en güzel günüydü, daha iyisini hâyâl bile edemiyorum.. (tatilin tüm hareketi oydu zaten, geri kalan günlerde bir ilginçlik beklemiyorum.)

gece gündüz kalbimdesin
sen benimsin ben de senin
kim ne derse desin, desin
sen benimsin ben de senin
diye şarkı söylüyoruz dünden beri :))

(başlığa bakıp sLn'in aşk hayatını anlattığını sananlar, ardından da hâyâl kırıklığına uğrayanlar varsa kusura bakmasınlar :)) )

5 yorum:

!reDanDark! dedi ki...

başliği görür görmez haykırdı yine içimdeki ses: Lüküs hayaT!!!
şu hayatta kendimi gerçekten şansli hissettiğim bi gündü Edebiyat öğretmenime sadece o 3saat için bi ömür minnattar kalıcam:)O sarhoşlukla okulun kapısında gece yarısı hem söyleyip hem dans etmiştik hocamla beraber:) İstanbul'a gidince yine izlicem dedim ama henüz kısmet olmadi:(

Tiyatro kültürü.. her insanın sahip olabilicei bişi deilmiş demekki.. heryerde vardır saygısız insanlar ama bu kadarını da tahmin etmemiştim.. Aklımdan geçen kelimelerle kirletmiyim burayı.. :S

Selin dedi ki...

bu anlattığım sadece bir kısmı, sık sık karşılaşıyorum böyle tiplerle ama bu kadar abartanını ilk defa görüyorum. artık diyorum ya tiyatro kültürünü geçtim, hareketlerini "insan olamamak" diye yorumluyorum..

!reDanDark! dedi ki...

Doğru söze ne denir.. Haklısın valla..böylelerinin insanlığından bile şüpe edilir..

Canan dedi ki...

benonuseviyordumobeniseviyordubirbirimiziseviyorduk
şimdibenonuseviyorumobenisevmiyorrrrrr :'(

not:boşluklar kasten kaldırılmıştır =))

Selin dedi ki...

Rıza Şadiye'nin ne söylediğini anlamayınca tekrar söyletir, Şadiye bu kez tane tane söyler;

"Bak abicim, Ben onu seviyorDUm, eskiden, o beni seviyorDU, biz birbirimizi seviyorDUk" burdan sonra Şadiye tekrar dağılır, "şimdi ben onu seviyorum, o beni sevmiyooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooor :'( "
nşa ağlanacak bir şeydir ama öyle komik söyler ki insan gülmeden duramaz ki :D