yüzsüze yüz yapmak için gerekli malzemeler...

14 Ekim 2008 Salı


Bir adet sabırlı insan gerek efendim öncelikle...hele ki uğraştığınız yüzsüzlerin sayısı artarsa aynı anda biraz sabır katsayınız da yükselir.

Küfür etmeyi hapşırmak, öksürmek gibi gerçekleştiren, etrafındaki yaşlı insanlara moruk muamelesi yapacak hatta yapan, sırada bekleme kavramlarına bir hayli yabancı üç ortaokul öğrencisini milletle dalga geçemeye çalışırken görseniz ne yapardınız ?

Ben en son o üç küçük görünümlü ama masumiyetten bir hayli uzak insan yavrularını ayaklarından tutup ters çevirmek bile istedim. Hiç abartısız korku filmi repliklerini düşündüm. Kendi filmim böyle mi olacaktı dedim. Soğuk kanlı olsam kesin katil olurdum bile dedim.

Bir otobüs kuyruğu düşünün bir hayli uzunca...Siz önlerde biryerlerde beklemektesiniz önünüzde ayakta durması bile oldukça zor sevimli insanlar var. Sonra o bahsi geçen 3 genç gelir. Biri kız, ama hanımefendi olma ihtimali hiç düşünülmemiş gibi küfürlere öncülük eden o. İki oğlan beraberinde, onlar daha sevimli gözüküyor fakat onlarında kaderi ortak sayılır. Çaktırmadan otobüse herkesden önce binmeye çalışıyorlar. Sonraki saniyelerde içinde benim de olduğum bir grup insan tarafından uyarılıyorlar. Ama gelişen süreçte ben çocuklara söylenirken buluyorum kendimi. '' Size hiç yakışıyor mu bu uzun kuyrukta bu kadar bekleyen insanın hakkını yemek? '' halbuki gayet şık duruyor onların üstünde. Sonra dedim önüne geçiren insanlar ayakta kalmaya mahkum olabilirler ama diğerleri durumdan bir haberdi o sırada. Büyütülmemesi gereken bir durum belki çok da, ama insan o anki yüzsüz tavırları görünce bir hayli sinirleniyor elinde olmadan. Velhasıl, bu olay bana neyi kanıtladı derseniz belki size de
bireysel anlamda birşeyler kanıtlar paylaşmak isterim:

Öğretmen adayı iseniz formalı gençlerden feyz alıp ortaokul ve lise öğretmeni asla olunmaz dersiniz.

Hak, adalet gibi kavramlar aileden çocuğa geçer büyük oranda ki o çocuklardan biri babasından bahsederken bunu onaylarsınız.

Şımarık gözüken çocuklara ''ne ayıp şey!'' tavrında yaklaşmamanız gerekir aslında, sizi çok fazla dikkate almayabilirler, çünkü direkt onlara yönelik olumsuz tavır söz konusudur. başkalarının hakkını savunmak size mi kalmıştır kalmadıysa sinirlerinizi avuç içlerinize alınız. Gazete kağıdı gibi düşünüp buruşturup üstünde zıplayınız.(zihinsel egzersiz) gazeteleri zıpladığınız yerde lütfen bırakmayın!

Eğer cebinizde birikmiş sinir harbi taşıyorsanız lütfen o çocukları görmezden gelin...yaşasın huzur: )




6 yorum:

Selin dedi ki...

henüz 10 yıl olmadı ortaokuldan mezun olalı, kendi yaşıtlarıma bakıyorum evet davranış bozuklukları olanlar vardı bol bol ama okulda parmakla gösterilirlerdi, x, y, z terbiyesiz çocuklardı, yaramazlardı. Sanırım şimdi x, y, z akıllı uslu, geri kalanı azıtmış!
Akıllı uslu oturmuş konuşan 3-5 kişilik gruplar görünce inan mutlu oluyorum. Dediğin gibi öyle rahat küfür ediyorlar ki insan içinde aklım almıyor, 14-15 yaşında bir kızın yol ortasında bağıra bağıra küfür etmesi ne çirkin bir şeydir yaa! Gerçi kız-erkek fark etmez tabi ya neyse... Kendilerini kanıtlıyorlar küfür ederek, büyüyorlar, asi kız/asi çocuk imajı hoşlarına gidiyor... (bense tiksiniyorum bu durumdan ve eminim yalnız değilim.)
Bir dönemin böyle olduğunu, arkadan gelenlerin daha aklı başında çocuklar olduklarını umuyorum, şimdilik gözlemlerim de o yönde aslında ama yanlış örneklere bakıyor da olabilirim :-/

Güllerevurgunum dedi ki...

Ben böyle şeyler görmeye hala alışamadım. Yani bilmiyorum ama bu çocuklar ne tür aile eğitiminin yan ürünüdür diye merak ediyorum?

Ama en nefret ettiğim şeyi söylemeyeceğim: "nerde o bizim zamanlar !"

Sizin gibi arkadaşlar eskisinden de daha iyi bir nesil gelmesi için gerekli şeyleri yaparlar belki. Gerçi gördüğüm kadarı ile pek öğretmenlik heveslisi değilsiniz :(

Bütün sorun şehre göç eden eğitimsiz ailelerin medeniyetle tanışma pratiklerini çocuklarına öğretememeleri. Okullarında hali perişan olunca mevcut durum ortaya çıkıyor.

Selin dedi ki...

e.d. staja gidip gelmeye başlayınca niyetlenir gibi oldu, bir ben niyetlenemedim bu iş için, sanırım pharos'un da pek niyeti yok gibi :)) ilkokul yıllarından başlamak gerek "insan şekline sokma" işine, biz öğretmen olursak çok büyük ihtimalle lise öğretmeni oluruz, o yaştan sonra da zor tabi...

e.d dedi ki...

ilkokulda yakaladık yakaladık sonrası bir hayli zor gibi geliyor bana, şayet öğretmen olursam ( düşük ihtimal:)

Onun ötesinde madem gçü durduramıyoruz eğitimi de tam veremiyoruz öğretmeni de teşvik edemiyoruz o zaman şehrin muhtelif yerlerine artık insanların sinirini stresini atabilecekleri mekanlar yapsınlar. Giriş için koşullar getirsinler ama. O mekanlarda da görmeyelim ''çok sevdim seni gülüm'' vb yazılar...spreyle yazılanlardan hani bilirsiniz :)

Güllerevurgunum dedi ki...

" ya sev ya terket " :))

Ama şaka bir yana ama yapacak tek şey bizim çoluğumuzu çocuğumuzu doğru düzgün yetiştirmemiz. Malum yurdum 1 günde bu hale gelmedi 1 günde de düzelmeyecek.

Kolları sıcayıp elimizden geldiğince insan yetiştireceğiz. En azından ben buna inanıyorum. Öğretmen olmak direkt katkı belki ama indirekt olarak yaşam şeklimizle çok kişiyi eğitmemiz ya da en azından yontmamız mümkün olur diye düşünüyorum. Yoksa nasihatla olacak iş değil :( Direk uygulayıcalar lazım

Selin dedi ki...

herkes herşeyin en doğrusunu bildiğine inanmaya daha küçük yaşlardan başlıyor, değiştirmesi gerçekten çok zor. öğretmen her zaman modeldir çocuk için, onun hareketlerini taklit eder çocuk ve kendini değiştirir ama diğer türlü etki etmek biraz zor gibi :-/